• Feed RSS

Pages

0



Şu aralar en çok konuşulan işletim sistemi olan Windows 7, bizi yıllarca oyalayacak gibi gözükmüyor. Zira Microsoft, Windows 8 çalışmalarına hız kazandırdı bile.


Windows 8 adını duymak bile ilginç geliyor. Microsoft, kendi sitesinden Windows 8’in geliştirilmesi için eleman aradığını duyurdu bile. Şu sıralar ise işletim sisteminin şekillendirilmesi üzerine çalışmalarını devam ettiriyor. Windows 8’in anahtar senaryoları da yavaş yavaş belli olmaya başladı. Bu, Microsoft’un Windows 7’den hoşnut olmadığı anlamına gelmiyor. Aksine, Windows 7’nin başarısına göre Windows 8 ile Microsoft, bu başarıyı bir adım ileriye taşımaya niyetli gözüküyor.

Microsoft’un işletim sistemi stratejisini göz önünde bulundurursak Windows8, 2012 en gerçekçi tahmin gibi gözüküyor. XP ile Vistaarasında 6 sene vardı. Fakat Windows 7 ile Vista arasında 2 sene vardı. Vista gibi, hayal kırıklığı yaratan bir işletim sisteminin 2 sene piyasada iş yaptığını düşünürsek, Windows 7 gibi bir işletim sisteminin en az 3 sene piyasadaki son Windows sürümü sıfatına sahip olacağını düşünüyoruz. Dolayısıyla 2012, Windows 8 için en gerçekçi tahmin oluyor.

Windows 8 de şimdilik beklenen ek özellikler şunlar olucak :

-Daha İyi Çoklu Monitör Desteği

-Arm Teknolojisi

-SeaDragon Özelliği

-Ağ ve Güvenlik Özellikleri

-Daha hızlı "Hazırda Beklet" Modu
Tamamlanmayı bekleyen bir yığın iş yetmiyormuş gibi bir de “dışarıdan” gelen istekler insanın üzerindeki iş yükünü daha da ağırlaştırıyor. Israrla çalan telefonu kaldırdığınızda karşıdaki sesin, aslında sizi hiç de ilgilendirmeyen bir konuyu uzun uzun anlatması ve sizi kendi iş yüküne dahil etme çabası...
Veya kibar bir dille yazılmış eposta mesajında istenen zaman ve emeğiniz... Dahası, bir iki yazışmayla halledilecek bir konu için telefon açılması, uzun hal hatır cümleleri ve mevzunun gereksiz yere uzaması... İki yöntemi de kullananlar yani “garantici” tipler önce eposta atıp iki dakika sonra da mesajımı aldınız mı diye telefona sarılır, yazdıklarını bir de telefonda anlatırlar. Asıl yapılacak işlere kalmayan zaman, gerilen sinirler cabasıdır... Karşı tarafı reddetme şansınız varsa, yani bu “rica”ları yerine getirmeye mecbur değilseniz işte onlara hayır demenin yolları...

- Diplomatik hayır: Diplomasiyi elden bırakmayın, kibarlıktan vazgeçmeyin. Kariyer Danışmanı ve BSH Kurumsal İletişim Müdürü Fatmanur Erdoğan’ın önerisi şu, “Yapmak istemediğiniz bir konuya hayır diyecekseniz, X işini yapmanızın biraz zor durduğunu ama Y işini yapmanın daha mümkün olabileceğini söyleyebilirsiniz. Yani, olumsuz mesajı olumluya çevirebilirsiniz. Böylece karşınızdaki kişiyi rencide etmeden hem kişiye yardımcı olmaya çalıştığınızı belirtirsiniz hem de ilişkinizi zedelememiş olursunuz.”

- Doğrudan hayır: “E-postanızı aldım, ilginize teşekkürler. Ama böyle bir geri dönüşte bulunamayacağım. Yardımcı olamıyorum.” Bu ya da benzeri bir karşılık, iletişim kurmak ve ortayı ılımanlaştırmak için iyi bir yol.

- Ertelemeci hayır: Reddetmenin bir yolu da erteliyormuş gibi yapıp bahaneler sıralamak: “Bugünkü tempom çok yoğun. Bir yandan yarın çok önemli bir toplantıya hazırlanıyorum. Hatta bu hafta hiç zaman ayıramayabilirim.”

- Uzun hayır: Niye olmayacağını uzun uzun anlatıp karşınızdakini bunaltın. Hatta bazıları böyle durumlarda kendini acındırmayı iyi becerir. Öyle ki, ondan iş isteyen, birden kendini ona yardım ederken bile bulabilir. Karşınızdaki insana öyle uzun bir cevap verin ki, o işi size yaptıramayacağını anlasın. Konuşurken daldan dala atlayarak, kişiyi bunaltma derecenizi artırmak da mümkün.

- Sessiz hayır: İşte çok sık yapılan bir reddetme şekli. Telefonla not bırakan kişiyi hiç aramamak, epostayı görmezden gelip cevap vermemek, arayana yok dedirtmek, iş dünyasında sık karşılaştığımız reddetme şekillerinden biri. Hayır demeye çekinme, iletişim kurmaya üşenme veya daha başka bir sebep olabilir. Ama bu yöntemin profesyonel olmadığını söylüyor uzmanlar. Tabi profesyonel görünmek gibi bir kaygı varsa...
Yaşlı bir marangozun emeklilik çağı gelmişti.
Patronuna işten ayrılarak artik ailesi ve torunlariyla zaman geçirmek istedigini söyler.
Bunun karşılığında patronu marangozdan son bir istegi oldugunu ve ondan son kez bir ev yapmasini istediğiniz söyler.
Marangoz kabul eder ve ise girisir. Fakat gönlü artik iste olmadigi için bastan savma sçilik ve kalitesiz malzeme kullanarak evi bitirir.
İşini bitirdiginde isveren, evi gözden geçirmek için gelir.
Dış kapinin anahtarini marangoza uzatır.
’ Bu ev senın der ’ sana benden hediye.
Marangoz şoka girer Bu nasıl olur diye düşünür. Bu son diye bir an önce bitirmek için yaptığı evin kendisinin olduğunu öğrenince çok utanır.
Bu evin kendi evim olduğunu bilseydim hiç böyle yapar mıydım diye düşünür ve o anda yaptığı hatanın farkına varır.
Bir başkası için yaptığı iş aslında kendi kullanacağı standartların çok altındadır.
Evet kendi hayatınızda da marangoz sizsiniz.
Her gün bir çivi çakar, bir tahta koyar yada bir duvar dikersiniz. Hayat bir "kendin yap" tasarımıdır.
Başkaları için yaptığınızı düşündüğünüz olumlu ya da olumsuz herşey sizin kendi evinizi inşa eder. Oturdugunuz evin güzelligi de, çirkinligi de sizin eserinizdir.

Insanoğlu isterse herseyi yapabilir.. Sağlıcakla kalın.

NOT:Alıntıdır.. cyber-warrior.org
Sabah saat 12:05 te kalktım, her ne kadar sabah desemde herkes için artık öğlen olmuştu. :D
Her zamanki gibi yine geçtim bilgisayarın başına. Oyunuma girmeye çalıştım ama interneti kaçak kullandığım için, birazda zor çekiyor kablosuz ( :D ), oyuna giremedim. Madem ki oyuna giremiyorum dedim bende kahvaltı yapayım. Sonra bende herkesin yaptığı gibi açtım MSN ve Facebook'u başladım arkadaşlarla konuşmaya..
Şu an saat 15:02, birazdan dışarı çıkıp hava almayı düşünüyorum..
Pazar günü saat 11:30 da Çorum\Osmancık'a otobüs biletim var..
Pazar gününden sonra 1 Şubata kadar blog'uma bir şey eklenmeyecektir. Çünkü evde internetim yok..

Günümüzde neredeyse hiç kimse mühendislerin tam olarak ne iş yaptığını bilmior. Bende elimden geldiğince yüzeysel açıklamaya çalıştım…

Bilgisayar mühendisi kavramı artık genel bir alanı niteler oldu. Kimse okulu bitirdikten sonra bilgisayar mühendisi ünvanıyla çalışmıyor. Üstelik teknolojinin gelişmesiyle o kadar farklı uzmanlık alanları ortaya çıktı ki, neredeyse hiçbirinin adında bilgisayar geçmiyor.

Peki, üniversitede bilgisayar mühendisliği okuyan bir öğrenci hayata atıldığında hangi pozisyonlarda çalışır?

Bu sorunun belki yüzlerce cevabı var. Ama en çok bilinenlerini farklı kategorilere göre cevaplandıralım. Daha fazla bilgi isteyenler, özellikle kariyer sitelerindeki pozisyonları incelerlerse birbirine benzeyen bir çok isimle karşılaşacaklardır. Yine, gelişen teknolojilere göre neredeyse her ay yeni bir pozisyon oluşuyor. Hatta ürün bazlı pozisyon isimleri bile var. Mesela iPhone mühendisi arayan bir iş ilanı ile karşılaşabilirsiniz.

Bu yazı fazla uzun olacağı için bilgisayar mühendislerinin çalışacağı pozisyonları farklı alanlara göre ayrı yazılara ayıracağım.

Aslında her pozisyonla ilgili olarak sayfalarca bilgi verilebilir. Ama maksat olabilecekleri göstermek… O yüzden, pozisyonları kısaca anlatan bilgilerle yetineceğim. Bu bilgiler bazen kendi cümlelerim olacak, bazen işin uzmanlarının sitelerinden alıntılar…

Yazımız şu bölümlerden oluşuyor:
Yazılım
Veritabanı
Bilişim Güvenliği

Donanım/Elektronik
Teknik Destek
Web
Multimedya
Diğer

Bu yazı bir başlangıç olsun. Belki ileride daha detaylı bir dokümana ya da kitapçığa dönüşür. Belki bir şekilde yazıyı okuyan bilişim profesyonelleri kendi alanları ile ilgili katkılar yaparlar. Daha doğru, daha geniş bir kaynak oluşur.

Önemli olan daha öğrencilik yıllarında uzmanlaşmaya yönelmek. Faydalı olur diye ümit ediyorum.